SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 1100 >>

DEVAM: 221-223. Yay'a Dayanarak Hitab Eden Kimse

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ خُبَيْبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ مَعْنٍ عَنْ بِنْتِ الْحَارِثِ بْنِ النُّعْمَانِ قَالَتْ مَا حَفِظْتُ قَافْ إِلَّا مِنْ فِي رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَخْطُبُ بِهَا كُلَّ جُمُعَةٍ قَالَتْ وَكَانَ تَنُّورُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَتَنُّورُنَا وَاحِدًا  قَالَ أَبُو دَاوُد قَالَ رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ عَنْ شُعْبَةَ قَالَ بِنْتُ حَارِثَةَ بْنِ النُّعْمَانِ و قَالَ ابْنُ إِسْحَقَ أُمُّ هِشَامٍ بِنْتُ حَارِثَةَ بْنِ النُّعْمَانِ

 

el~Hâris b. en-Nu’man’ın kızından, demiştir ki: Ben “Kaf” suresini ancak Resûlullah'ın ağzından ezberledim. O bu sureyi her cuma hutbede okurdu. Bizim tandırımız ile Resûlullah (s.a.v.)'in tandıri birdi.

 

Ebû Dâvûd dediki: Ravh b. Ubâde Şu'be'den "Harise b. Nu'man'ın kızı"; İbn Hişam ise "Harise b. Numan'ın kızı Ümmü Hişâm" şeklinde rivayet etmişlerdir.

 

 

Diğer tahric: Müslim, cuma; Nesâî, cuma; Ahmed b. Hanbel, VI, 435, 436, 463; Beyhakî, es-Sünenü'l-kiibrâ, III, 211.

 

AÇIKLAMA:

 

Hadisin Müslim'deki bir rivayeti aynen Ebû Dâvûd'unki gibidir.Bir başka rivayetinde ise, Râvi hanım, kendi tandırları ile Resûlullah'ın tandırının iki sene veya bir seneden daha fazla bir oldu­ğunu kaydetmiş, buradaki:

 

" = Kaf Sûresi'ni ancak Resûlullah'ın ağzından ezberledim" cümlesinin yerine, Ben suresini ancak Resûlullah­'ın dilinden aldım" ifâdesini kullanmıştır. Müslim'deki bu farklı rivayette ay­rıca Efendimizin bu sûreyi minberde okuduğu açıkça bildirilmiştir.

 

Görüldüğü gibi üzerinde durduğumuz rivayet hutbe esnasında Kur'ân-ı Kerim, özellikle Kaf Sûresi'ni okumanın meşru olduğuna delildir. Hut­be esnasında Kur'ân-ı Kerim okumanın hükmü, hangi sûrelerin ve hangi hut­bede okunacağına dair bilgi 1094. hadisin şerhinde tafsilâtlı olarak verilmiştir. Oraya müracaat edilmelidir.

 

Rivayetin sonunda sahâbî hanımın "Bizim tandırımızla Hz. Peygam­berin tandırı birdi" demesi, Nevevî'nin de işaret ettiği gibi, evinin Resûlul­lah'ın evine yakınlığına ve onun hallerini yakınen bildiğine işarettir. Sanki mezkûr hanım, "kadınlar cumaya gitmedikleri halde bu kadın Resûlullah'­ın minberden okuduğu bir sûreyi nasıl ezberlemiştir?" şeklinde vuku'u muh­temel bir soruya peşinen cevab vermiştir. Anlaşıldığına göre bu sahâbiye, adı geçen sûreyi evinden işiterek öğrenmiştir.

 

Ebû Dâvûd hadisin sonundaki taliki, râvi hanım Ümmü Hişâm'm ba­basının adı hakkındaki ihti'âflara işaret etmek için almıştır. Rivayetin ba­şındaki senedde bu hanımın babası "el-Haris b. en-Nu'mân" olarak zabtedildiği halde, Ravh b. Ubâde'nin Şu'be'den naklinde ismin "Harise b. en-Nu'mân" şeklinde sabit olmuştur. İbn İshak ise Ravh b. Ubâde'nin tesbitinden farklı olarak hanımın künyesine de işaret etmiş ve "Harise b. en-Nu'man'ın kızı Ümmü Hişam" demiştir.